Erol hukuk bürosu

Faydalı Karar ve İçtihatlar

RÜŞVET SUÇU

RÜŞVET SUÇU

Yazar: Erol Hukuk Bürosu

RÜŞVET SUÇU

Kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgili bir işi yapması veya yapmamasına bağlı olarak kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması hususunda, kamu görevlisiyle iş sahibinin serbest iradeleri ile rızaları uyuşarak rüşvet anlaşması yapılmasının suçun oluşumu için yeterlidir.

Rüşvet suçunun menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlandığı, ancak izlenen suç siyasetinin gereği olarak belli bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik menfaat sağlanmasını öngören bir anlaşmanın yapılması durumunda dahi rüşvet suçu tamamlanmış gibi cezaya hükmedileceği, kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgili bir işi yapması veya yapmamasına bağlı olarak kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması hususunda, kamu görevlisiyle iş sahibinin serbest iradeleri ile rızaları uyuşarak  rüşvet  anlaşması  yapılmasının  suçun oluşumu için yeterli olduğu, menfaatin sağlanıp sağlanmamasının, miktarın tam olarak belli olup olmamasının veya rüşvete konu işin yerine getirilip getirilmemesinin suçun oluşumuna etki etmediği, sanıklardan .... ve ...'ın esrar içerken yakalandıkları ve olayın başlangıcında polis sanıklarla rüşvet anlaşması yaptıkları nazara alındığında; Tebliğ namede yer alan teşebbüs hükümlerinin uygulanmasına yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş,(5.CezaDairesi 05.02.2019 2017/957 E. 2019/1339 K.)
Sanıkların üzerlerine atılı rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarının zarar göreni olan İçişleri Bakanlığının, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,20/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.(5.CezaDairesi 20.01.2020. 2018/9028 E, 2020/464K.)
Sanık hakkında icbar suretiyle irtikâp suçundan kamu davası açıldığı, 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddelerine göre Hazine ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının bu suçun zarar göreni oldukları, bu sıfatlarının gereği olarak CMK'nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip oldukları davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmeleri için dava ve duruşmalardan haberdar edilmeleri gerektiği, diğer yandan aynı Kanunun 260/1. maddesine göre de kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığının duruşmadan haberdar edildiklerine ve temyiz haklarını kullanabilmeleri için hükmün tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığının anlaşılması karşısında; evvela davanın ve hükmün Hazine ile ilgili Bakanlığa tebliğ edildiğini gösteren bilgi ve belgeler var ise dosya içine konulmasından, aksi halde anılan tebligat noksanlıklarının giderilerek tebellüğ belgelerinin ve verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenmesinden, hükmün temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE, 27/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (5.CD.27.11.2018 2015/6195-2018/9344) 
  •  
Suç tarihinde Uzunköprü Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan sanığın, 2012/279 sayılı soruşturma dosyasında tefecilik, yağma ve örgüt suçlarından operasyon yaparak gözaltına aldığı katılan ..., ... ve ... ile gözaltı süresinde görüştüğü, kendilerine "sizi yarın mahkemeye sevk edebilirim tutuklatabilirim, bırakabilirim veya daha uzun sizi tutabilirim, artık duruma göre hareket edeceğiz, daha önce de böyle soruşturmalar yaptım ve onların hepsini cezalandırdım" dediği ve eylemlerinin bu şekilde başladığı, adı geçen şahısların avukatı olan... ile avukatın bürosunda gerçekleştirdiği görüşmede 100.000 TL para talep ettiği, iki gün boyunca gözaltında kalan şahıslar ile para konusunda anlaşamamaları üzerine şahısları tutuklamaya sevk ettiği, 09/04/2012 tarihinde tutuklu ...'ı Uzunköprü Cumhuriyet savcılığına getirterek "...en geç bir ay içerisinde çıkabilirsiniz, daha sonra da bana daha önce taahhüt ettiğiniz 20.000 TL parayı da verirsiniz herhâlde" dediği, daha sonra da C.Savcılığına sunulan dilekçe üzerine tahliye görüşü yazmak suretiyle tahliyelerini sağladığı, bu tahliyelerin hemen akabinde şahıslara ait ... Fabrikasına gittiği, burada ...'ın temin ettiği 4.000 TL'yi zarf içerisinde katılan ...'dan aldığı, şahıslar ile sık sık telefon görüşmelerinde bulunduğu, şahıslara ait olan çiftliğe de giderek, çiftlikte bulunan yirmi ineği ayırttığı, şahısların tahliye olmalarından sonra bir adet kuzu kestirerek kendisine göndermelerini istediği, aynı gün 1 adet Johnny Walker viski istediği, arabasının muayene bakımı için şahıslardan para aldığı, yine görüşmeleri sırasında... Baklavacısından baklava ve Havsa'daki kuru yemişçiden kuru yemiş aldığı, para istemeye devam etmesi üzerine katılanın, Cumhuriyet savcılığına başvurusu üzerine seri numaraları alınmış 15.000 TL'yi sanığa verdiği, yapılan operasyonda da üzerinde seri numaraları alınmış 15.000 TL'nin ele geçirildiği, böylece açıklanan tüm menfaat teminlerinin sanığın zorlaması sonucu gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, eyleminin icbar suretiyle irtikap suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile rüşvet almaya teşebbüs suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan... vekili, katılan... ile sanık... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (5.CD.12.11.2018 2014/4185-2018/8818) 

 

Share This Artcle :