Erol hukuk bürosu

Faydalı Karar ve İçtihatlar

VERGİ USUL KANUNUNA MUHALEFET SUÇLARI

VERGİ USUL KANUNUNA MUHALEFET SUÇLARI

Yazar: Erol Hukuk Bürosu

VERGİ USUL KANUNUNA MUHALEFET SUÇLARI

Yargıtay içtihat Özeti: Erol Hukuk Bürosu Faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde emekli vergi denetmenlerinden oluşacak 3 kişilik heyetten bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gereklidir.

a)Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' hükmünün yer alması ve suç tarihinin de son faturanın düzenlendiği tarihe göre belirleneceği cihetle; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2006 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi ,
          b)Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
         aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,

bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ve derdest ise, davaların birleştirilmesi; hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,

         c) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;

 aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,


       bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde emekli vergi denetmenlerinden oluşacak 3 kişilik heyetten  bilirkişi  raporu alınarak sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, (11CD.25.04.2018. 2017/9218E,2018/3855 K)  

 

         Sanığın 2007, 2008 yıllarında kullandığı ve muhteviyatı itibarı ile sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirketler hakkındaki sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbetleri araştırılıp, dava dosyaları celp edilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tespiti bakımından, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm delillerle birlikte defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-Kabule göre de; Sanığın suça konu faturaları Katma Değer Vergisinde kullandığı cihetle suç tarihlerinin 2007 yılı yönünden 25.01.2008, 2008 yılı yönünden ise 25.10.2008 tarihleri olacağı gözetilmeden 30.04.2008 ve 30.04.2009 olarak gösterilmesi,

3-2007 yılı yönünden suç tarihi itibariyle 5728 sayılı Yasanın yürürlükte bulunmadığı ve teşdiden ceza tayin edildiği de  belirtilmeden, temel cezanın  aleyhe olan 5728 sayılı Yasayla değişik 213 sayılı VUK'nun 359/b-l. maddesi esas alınarak 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi,

 4-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sanığın aynı takvim yılında kullandığı faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi

 (11CD.19.01.20152013/2752E,2015/679K)  

 

Sanık hakkında 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesi gereğince “defter ve belge ibraz etmeme” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suça konu belgelerin bulunduğu işyerinde yangın çıktığı akabinde belediye tarafından binanın yıkıldığı, kendisine gelen tebligat üzerine defter ve belgeleri toplamak amacı ile vergi dairesinden mehil istediğini beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından işyerinin bulunduğu adreste yangın çıkıp çıkmadığı, binanın yıkılıp yıkılmadığı, ayrıca sanığın mehil için vergi dairesine başvuruda bulunup bulunmadığı hususlarında araştırma yapılıp sonucuna göre hüküm kuruması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi, (11CD.13.01.2015.2013/3106E,2015/425K)  

1- Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporları içeriklerinden defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının dosyada onaylı bir sureti bulunan tebliğ evrakına  göre  işyeri adresinde tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

2- Kabule göre de;

İncelenen dosya içeriğine göre; 2006, 2007 takvim yıllarına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere vaki istem üzerine merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi suçu raporunda somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, geçmiş dönemlere ilişkin vergi beyanları yeniden hesaplanmak suretiyle, bu vergiler tarh edilerek, bunlara bağlı bir kısım cezalara hükmedildiği takdirde bile bu vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadığı, sanığın eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı gözetilmeden katılan gelir idaresinin zararının giderilmemiş olmasından bahisle objektif ve subjektif diğer koşullar değerlendirilmeksizin yazılı şekilde CMK'nun 231. maddesinin uygulanmaması, (11CD.21.01.2015.2013/3106E,2015/425K)  

 

Share This Artcle :